Malum biz işlerde az çok senelerinde verdiği bir bilgi ile terzilik yapmaya başladık. çırak olduk ortacı olduk derken ustalık belgesi için başvuruda bulunduk ve hasbel kader diyelim (büyüklük ve ukalık etmeden) belgeyi aldık. ve terzi kendi söküğünü dikemez diyen atalarımızın sözünü tuttuğumuzu maalesef gördük ve yaşadık(m).
Uzun zamandan beri bir satır bile yazamadım ne tuhaftır ki müşterilerimize ve etrafımızdaki bu işlerle uğraşan uğraşmak isteyen tüm kişilere hemen hemen hergün kısa da olsa bir yazı yazınız gibi sözcükleri aktaran kişiler malum bizler, gerek vakitsizlik gerekse yazarım nidalarıyla hep erteliyoruz. Birde yaz’ın gelmesi, rehavet duygularının tavan yapmasının ardından ise bu kat be kat artmakta. bende kendime kızarak acil ve hızlı olarak bir kaç satır karalamak istedim.
Yakın zaman önce NTV – Doğuş Yayın Grubu’ndaki görevimden ayrıldım. 6 yılın ardından gerçekten tuhaf duygular hissettiren bir anbians ortaya çıktı. Anlaşılan kurum kimliğini azımsanmacak derecede iliklerime kadar nefes gibi çekmişim. Ardından benim hasretime dayanamayan arkadaşlarla olmadı değil. ama Öncelikli olacak Meriç (Kara) bu olayı başlattı. 🙂 Şirkette gülüşmelerimize yol açan bir durumdu bu olay çünkü. Meriç ayağını nasıl sürüdün be kardeşim sözcükleri dilimizden kulaklara uzanıyordu.
Neyse minik bir tatilin ardından terzilik görevine yeniden talip olmak adına yol kat etmekteyiz. Bakalım yelkenimizi dolduracak rüzğarın sahibi veya sahipleri kimler olacak.
Yeni projelerde bu dönem devam etmekte. Var olan markalarla birlikte güzel ve başarılı işler çıkaracağımıza inanarak iğneyi ipliği alıp dikişe başladık.
Rastgele…