Terzinin söküğü…
22 Haziran 2009
İnternet ve İnternet Reklamcılığı
24 Temmuz 2009

İnternet, bilgi ağlarının ya da verilerin bir platformda toplanması olarak nitelendirebiliriz belki en kısa yoldan. Gelişim ve dünyanın takibi konusunda bizlere en büyük destek olan mecra.

Hatta parmaklarının ve klavyenin diğer tarafındaki sayısal dünya. Aslında bu patlama 1999 yılında .dot diye nitelendirilen bir furya ile tüm dünya da birden bire var olmaya başladı. Herkesin bir web sitesi olması düşüncesi o kadar yaygınlaştı ki ücretsiz bu tip hizmetleri veren siteler artık nerdeyse sistemleri tartmayacak pozisyonlara gelmişti. Hatırlayabildiğim kadarıyla o dönem firmaismi.8m.com gibi site isimlerini heryerde görmeye başlamıştık. Türkiye için özellikle bir atılımdı bu belki de. O günlerin ardından herşey değişti.

Bu bilgi akışının yönü son dönemlerde özellikle bilgiye ulaşmak alanında kullanılmaya başlandı ve “Bilgi Toplumu” halini almaya başladık. Wikipedia gibi oluşumlarla birlikte insanlar çok özel konular hakkında yorumları ve konular hakkında gelişmeleri aktarmaya başladı. Özellikle 2005-2006 yılından itibaren bir trend halini alan “Blog”’lar internet dünyasını sarstı adeta. Bu sarsıntıdan bizlerde etkinlendik tabii ki Bizde kendimize bir blog düzenledik. Mesela Google’da blog yazdığınızda karşınıza gelen sonuç sayısı 1.200.000.000 inanılmaz bir rakam gibi geliyor bana. Bu kadar sayfa içerisinde sunulan bir bilgi yi düşündüğünüzde ise daha da inanılmaz rakamlar haline geliyor. Geçenlerde okuduğum bir makalede şöyle birşey dile getiriliyordu.

Gelecekte ya da yakın dönemde bilginin güvenirliği en önemli ve değerli halini alacak. Gerçek’te çok doğru bir yaklaşım olarak geldi bana bu aktarım. Düşününce evet bilginin gerçek olup olmadığını araştırılması çok önemli. Ki reklam stratejileri oluşturmak için asparagas haberlerin yapıldığını düşünürsek bu hiç te anormal gelen bir paylaşım olmadığını düşünüyorum. Yakında belki de bu bilgiler doğruluklarını denetleyen bir mekanizma ya da bir kurum kurulursa hiç şaşmayacağım. Peki bu kadar bilginin içerisindeki bilgi çöplüğü acaba nasıl temizlenecek.

Bu herhalde windows işletim sistemindeki gibi sağ klik ardından çöpü boşalt komutu ile olmayacaktır. Bu aynı zamanda şunu doğuracaktır herhalde. Bilgilerin takibi yani bir “Big Brother” durumu. Her an takip ediliyorsunuz aman dikkatli olun. Özgür (Çetin) bu konuya benzer bir konuyu ürüninceleme.com/blog sayfasında bir Google hizmeti olan gmail ile ilgili aktarmıştı bizlere. İçeriğe göre sunulan reklamlar ile ilgili olarak. Gmail’in Google tarafından sunulmasıyla birlikte sivil toplum örgütleri tarafından büyük tepki bulmuş  bu özellik olarak karşımıza çıkmıştı. Bununla ilgili olarakta henüz tam anlamıyla alınmış bir mahkemem kararı da yok bildiğim kadarıyla. Ama Google hayatımızın en odak noktası da oldu buarada. Google’lamak diye bir deyimle bile girmiş durumda Amerika’da. Google özellikle ücretsiz hizmetleri ile internet kullanıcılarının gözdesi iken şimdi forumlarda şu sorular da dile getirilmekte. Google bir tekel olma yolunda mı? Microsoft bu konuda sürekli eleştirilirken Google’unda bu sınıf içerisine alınması kaçınılmaz hale geldi. Google hizmetlerinin sayısına baktığınızda 38 ana başlık altında toplanmış hizmet yumağını görüyorsunuz ve hayatımız tam içinde olan hizmetler bunlar. Özellikle de internet kullanıcıları için. Şirketlerde özellikle şu sözlükleri hemen hemen her gün duymaktayız;

 – Ya şu konu hakkında bir dökümana ihtiyacım var sende varmı?
– Bende yok ama… Google’a baktın mı?

İnternet demek nerdeyse Google demek oldu. Ama herhalde Google da olmasaydı çoğu şey olmayacaktı. Bilgiye ulaşmak bu kadar kolay olmayacaktı. Ajax diye bir dil belkide hiç duyulmayacaktı. Bunların hepsi Google sayesinde oldu. Farkında mısınız şu anda Google’landınız. Ona göre dikkatli olun.

Makale 01.04.2007 yılında ürüninceleme dergisinde yayınlanmıştır.