Yaşamımızda çok önemli bir yere sahip olan dijital dünya bizim gerçek olarak tanımladığımız hayatlarımıza dokunabilecek mi?
RTB House, 2018 yılında perakende sektörünü dönüştürecek e-ticaret tanımlamalarını bizlerle paylaştı. Yakın dönemlerde yapılan çalışmalar ve öngörülere istinaden görüntüleme esaslı reklamlarda sohbet asistanları, web uygulamaları ve makine&makine dili öğrenimi gibi nitelikli kavramlar gitgide yaygınlaşırken, yapay zekâ (AI) ve özellikle artırılmış gerçeklik (VR) uygulamalarının 2018 yılına imzasını atacağı çok aşikar durumda.
Fiziksel ve özel lokasyonlarında hizmet veren mağazaların hala önemini koruduğuna değinen RTB House Türkiye Ülke Müdürü Can Tunçer, “Perakende sektöründe fiziksel mağazalar önemli bir dijital dönüşümden geçiyor. Rekabete ayak uydurabilmek için, perakende satış mağazalarına sahip e-ticaret markalarının, fiziksel alanlarını dijital altyapılarıyla birleştirme eğilimi sergilemeleri gerekecek” diyerek sözlerini aktardı. Ayrıca markaların artık müşterileri ile iletişim halinde oldukları ortalama 9 ayrı kanal olduğuna dikkat çeken Tunçer, “Bu stratejiyi en üst düzeye çıkarmak için, markalar tüm cihaz kategorilerini izleyerek her kanaldaki potansiyellerinin farkında olmalı. Dönüşüm, tıklama ya da diğer ölçütlerde reklam performansını takip etmek, gelecekteki çabalarda nerelere daha az ya da daha fazla bütçe ayrılacağı kararının verilmesine yardımcı olacak” diye konuştu.
Tunçer, 2018’de e-ticaret sektöründe karşımıza çıkacak 5 trendi şu şekilde sıraladı:
Fizikselin gücü sürüyor. Katılımcılarının %62’sinin e-mağazalar yerine geleneksel mağazaları tercih ettiklerini belirtikleri Retail Dive Müşteri Anketine göre, birçok perakende markasının müşterilerinin çoğunu hala çevrimdışı mağaza müşterileri oluşturuyor. E-Ticaret devi Amazon bir marketler zincirinin tamamını satın aldı ve tüm dünyada gezici mağazalar açtı. Bu yeni mağazalarında e-ticaret pazarlamacılarının fazlasıyla aşina oldukları kişiselleştirme teknikleri, makine öğrenimi ve veri toplama noktalarının aynıları kullanılıyor.
Dijitalde arananlar, fizikselde bulunsun isteniyor. Tüm müşterilerin neredeyse yarısı, ziyaretlerinin daha verimli ve doğru olmasını sağlamak için bir şekilde önceki arama sonuçlarına çevrimdışı bir mağazadan erişmekten memnuniyet duyacaklarını belirtiyor. Regensburg Üniversitesi’nin çok kanallı dağıtım üzerine yaptığı araştırmaya göre, alışverişçilerin yüzde 80’i herhangi bir ürünü satın almadan önce internetten bilgi topluyor. Google Consumer Barometer’ın Türkiye’deki internet kullanıcılarının üzerinde yapılan araştırmasından çıkan sonuçlara göre, kullanıcıların yüzde 47’si araştırmalarını online kanallarda gerçekleştirdiğini ancak satın alma işlemini fiziksel mağazada tamamladığını belirtiyor.
Çoklu kanal macerası şimdi başlıyor. Markaların müşteri ile iletişim kurmak için kullandıkları ortalama kanal sayısı dokuz olduğu için , çok kanallı bir yaklaşım daha önce hiç olmadığı kadar önemli bir hale geldi. Google’a göre, çevrimiçi alışveriş yapanların %85’i alım işlemine bir cihazda başlayıp işlemi başka bir cihazda tamamlıyor. Akıllı telefonlar, tabletler ve masaüstü ekranlar kullanıyoruz ve yakın gelecekte, belki de TV ekranlarımızı ve Sanal Gerçeklik gözlüklerimizi kullanacağız.
Dijital asistanlar Y kuşağının günlük yaşamında. Y kuşağının neredeyse %40’ının her gün Siri, Amazon Alexa ya da Google Assistant’ı kullanıyor. Bu nedenle de Juniper Research 2021 yılına kadar, dijital asistanlara tüm dünyada her yıl 12 milyar Doların üzerinde para harcanacağını tahmin ediyor.
Yapay zekâ ve artırılmış gerçeklik gelişmeye devam edecek. Yapay zekânın önemi tüm endüstrilerde ortaya çıktı ve gelişmeye devam ediyor. Derin öğrenmeye dayalı veri güdümlü pazarlama, kullanıcının sepet değerinin dahi tahmin edilmesine yardımcı oluyor. Bununla birlikte, sanal gerçeklik ya da artırılmış gerçeklik gibi yeni ekranlar, insanların günlük yaşamının parçası haline gelmek için ilginç fırsatlar sunuyor.
Mobilyaların dijital olarak odada görünmesini sağlanması, eğitimlerin yapay gerçeklik teknolojileriyle eşleştirilmesi bu konuda bizlere çok ciddi başarıl örnekler sunmakta.
Yapılan bu tüm tanımlamalar ve başlıklara istinaden 2018 yılı bizler için fiziksel ile dijital kavramını gerçekçi bir ekosistem içerisinde sunabilecek mi?