Cappy Limonata'nın Ziyareti
27 Eylül 2009
e-tohum’a Ali Saydam konuk oldu
3 Aralık 2009

BBC yakın dönemdeki klasik web sayfası arayüzünün değişimi ve kullanıcılardan aldığı anlık soru ve günümüz teknolojisine atılımı ile BBC Türkçe  70. yılını tamamlamış olacak 20 Kasım 2009 tarihinde. Özellikle de kaliteli bir içerik ve bunun sürdürülebilir olması basın yayın alanında gerçekten çok zor. BBC çalışanlarını bu konuda tebrik etmek lazım.

BBC Türkçe servisi bu kutlamaya istinaden “Haberin Geleceği” konulu bir oturum düzenlemekte oldğunu web sayfalarını aracılığıyla aktarmış. En önemlisi ise oturuma katılacak kişilere bizlerin sorularının aktarılmasını sağlayacaklarını aktarmışlar.  Sitedeki haberin ayrıntılarını aşağıya aktarıyorum. Düzgün ve kaliteli yayın anlaşından dolayı BBC Türkçe servisi çalışanlarını tebrik ediyorum ve başarılarının devamını diliyorum.

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2009/11/091105_anni_bbctr_debateprogramme.shtml

BBC Türkçe ile 70. yıl ve ‘Haberin Geleceği’

Bu ay kuruluşunun 70. yıldönümünü kutlayan BBC Türkçe, Türkiye’deki yayın ortağı NTV ile “Haberin Geleceği” adlı bir açık oturum düzenliyor. Sizlerden de katkı bekliyoruz.

Yayınlarına 20 Kasım 1939’da başlayan BBC Türkçe, yetmişinci yıldönümü vesilesi ile yeni teknolojilerin ve ekonomik koşulların baskısı altındaki “geleneksel” haberciliğin geleceğini mercek altına alacak.

Sizlerden de 20 Kasım’da yayınlanacak olan bu televizyon programı için konu hakkındaki yorum ve sorularınızı 16 Kasım 2009 tarihine kadar tıklayın Twitter üzerinden (tıklayın @bbcturkce) veya bu sayfanın altındaki e-posta formunu kullanarak bizlere iletmenizi rica ediyoruz.

tıklayın İletişim formumuz için tıklayın

BBC Türkçe’nin “Haberin Geleceği” başlıklı oturumda ele almayı planladığı konulardan bir diğeri ise, bireylerin kendilerini ifade etmesinde internetin giderek artan gücü ile hükümetlerin bu gücü düzenleme hatta denetim altında tutma girişimleri arasındaki çelişki olacak.

NTV ekranında ve BBC Türkçe internet sitesinde yayınlanacak olan “Haberin Geleceği” başlıklı açık oturum programını BBC World News kanalından David Eades ve NTV’den Banu Güven sunacak.

Katılımcılar:

  • BBC Haber sitesi editörü Steve Herrman
  • Uluslararası gazetecilik profesörü ve medya danışmanı John Owen
  • İngiltere’deki yayıncılık ve telekomünikasyon düzenleme kurumu Ofcom’dan Stewart Purvis
  • BBC Farsça bölüm başkanı Sadık Saba
  • Köşe yazarı, yayıncı ve iletişim profesörü Haluk Şahin
  • NTVMSNBC genel yayın yönetmeni Ahmet Yeşiltepe

SORU VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUZ

BBC Türkçe’nin “Haberin Geleceği” başlıklı açık oturumuna sizlerin de sorularınız ve yorumlarınız ile katılmanızı bekliyoruz.

tıklayın İletişim formumuz için tıklayın

BBC Türkçe’nin 70. kuruluş yıldönümü olan 20 Kasım’da yayınlanacak olan bu televizyon programı için yorum ve sorularınızı bizlere 16 Kasım Pazartesi gününe kadar ulaştırabilirsiniz.

BBC Türkçe ve Twitter

Katkılarınızı bizlere Twitter üzerinden de gönderebilirsiniz.

BBC Türkçe’nin Twitter hesabına ise, tıklayın twitter.com/bbcturkce adresinden ulaşabilirsiniz.

AÇIK OTURUMUN KONU BAŞLIKLARI

Teknoloji

Tarih boyunca her yeni teknolojinin, ya bir öncekinin yerini aldığı ya da ona bir tehdit oluşturduğu düşünülmüştür.

iPhone cihazı

Örneğin matbaanın ve yazılı basının gelişmesi, el yazmaları dönemini geride bırakmış, bilgini yayılması imkanlarını genişletmiştir.

Ancak radyonun icadı, kitabın ya da gazetenin sonu olmamıştır.

Benzer bir şekilde sinema da tiyatronun sonunu getirmemiştir.

Televizyonun icadı ise aksi yöndeki tüm tahminlere rağmen kendinden önceki basın yayın araçlarının hiçbirinin sonunu getirmemiştir.

  • Peki ya internet? Bir tehdit mi, yoksa çok büyük bir fırsat mı? Yoksa sadece yeni bir araç mı?
  • Ya da haberin ya da bilginin sadece nasıl tüketildiğini değil, aynı zamanda nasıl ortaya çıktığını, yayına hazırlandığını ve dağıtıldığını belirleyen bir olgu mu?
  • Geleneksel gazetecilerin yurttaş gazetecileri ile kıyaslandığı, blogcuların köşe yazarlarına benzetildiği, Twitter mesajları ve benzerlerinin ciddi makalelerin yerini aldığı söylenen bu dönem bizleri nereye götürecek?
  • Herkesin birer gazeteci olduğu böylesi bir dönemin sonunda gazetecilik kurumu ayakta kalabilecek mi? Yoksa geçici bir dönem mi bu?
  • Bu süreç uzun vadede demokrasiye mi, yoksa bir kaosa mı fayda sağlayabilir?
  • Yoksa bu süreç, bazı muhalif görüşlerde ifade edildiği gibi, sadece manipülasyonun, partizanlığın, taraf tutmanın, hesap vermeme “özgürlüğünün” veya “en hafifinden yazım hatalarının simgelediği” bir dönem midir?

Kullanıcıların ürettiği içeriğe, çektikleri fotoğraflara örnekler aslında pek çok.

Örneğin Asya’daki Tsunami felaketi, 11 Eylül saldırıları, 2005 Londra saldırıları, Irak’taki Ebu Gureyb hapishanesi, Guantanamo körfezindeki tutukevi, Çin’den Şincan bölgesinden yansıyan görüntüler, İran seçim protestoları ve diğerleri.

Ekonominin haberciliğe etkisi

Küresel ekonomi kısa bir süre önce büyük bir sarsıntı yaşadı. Ekonomik durgunluğun etkileri ise hala pek çok ülkede hissediliyor.

Frankfurt borsasında bir trader

Bazılarına göre kriz geride kaldı, bazıları ise daha süreceğini söylüyor.

Ancak medyanın tüm dünyada bu durumdan çok ciddi biçimde etkilendiği açık.

Yerel basın hatta ulusal medya organları ciddi zarar rakamları ile karşılaştı, düşen reklam gelirleri ise ticari medyaya zarar verdi. Düşen kamu gelirleri de kamu yayıncılarının mali durumlarını sıkıntıya sokuyor.

Sonuç ise çoğu kez çalışanların sayısının azaltılması oluyor.

Bunun en gözle görülür sonuçlarından biri ise sayıları azaltılan dış bürolar ve dış muhabirler nedeniyle dış haber içeriğindeki azalış.

  • Peki bu durum dünyanın algılanma biçimini ve dünya haberlerinin iletilmesini nasıl etkileyecek?
  • Bu durumun dünyanın geleceğine etkisi ne olabilir?
  • Mali nedenler, güvenilir ve nitelikli bilginin sonunu mu getiriyor?
  • Bu durumun bir alternatifi var mı? Yoksa mali engeller, geçmişin bu anlamda bir daha geri gelmeyeceği anlamına mı geliyor?
  • İmalat sektöründeki daralma ile beraber dünya, dijital sektöre ve yoğun veri trafiği gerektiren bir ekonomi türüne yöneliyor. Bunun sonucu olarak giderek hızlanan ve ucuzlayan internet erişiminin, bilgi edinme özgürlüğü ve özgür habere erişim imkanına etkisi ne olacak?
  • Çok sayıda çalışanını işten çıkartan kamu yayıncıları açısından bu yeni dönem ne getirecek?
  • İnternet üzerindeki haberin paralı hale getirilmesi konusundaki eğilimin haberciliğe etkisi ne olabilir?
  • Bu durumda nitelikli haberlere sadece para ödeyenler mi ulaşabilecek?

Özgürlüğün denetimi

Günümüzde tüm bu sosyal ve teknolojik gelişmeler karşısında zaman zaman dile getirilen bir soru da şu: Acaba bu süreç demokrasiyi mi yoksa kaosu mu destekliyor?

İran'da Haziran 2009 seçimi sonrası protestolar

Tarih boyunca bilginin varlığı, onun denetim altına alınması girişimlerini de beraberinde getirmiştir.

Ancak teknolojik yeniliklerin en başlarda denetimi pek kolay olmuyor.

İnternet ise bu tarihsel kalıbı tümüyle değiştirmiş görünüyor. Kullanıcıların beklentileri giderek artarken, düzenleyici kurumlar da aslında internet üzerinde sandıklarından daha fazla kontrol imkanı bulunduğunu keşfettiler.

Çin’de, İran’da, Rusya’da ve bazı başka ülkelerde internetteki içeriğin denetim altına alınmasına yönelik girişimler bulunuyor.

Bu girişimler için ise ulusal güvenlik, kamu yararı, suç ve pornografi ile mücadele, ahlaki ve etik değerlerin korunması gibi gerekçeler öne sürülüyor.

  • Peki internetin tümüyle denetlenmesi mümkün mü?
  • Bireyler bu konuda devlete karşı çıkabilir mi?
  • İnternetten sonra sırada ne var?

ÇEŞİTLENDİREBİLECEĞİNİZ SORULAR

Klavye, fare ve bir kullanıcı

BBC Türkçe’nin “Haberin Geleceği” başlıklı açık oturumda, katılımcılara yöneltebileceğiniz soru ve yorumları çeşitlendirmek için aşağıda sıraladığımız sıkça sorulan soruları inceleyebilirsiniz:

  • İfade özgürlüğünün baskı altına alındığı ülkelerde, otoriter rejimlere neden gazeteciler değil de blogcular karşı çıkıyor?
  • Haberin “demokratikleşmesi” önü alınamaz bir süreç. Kimileri de istedikleri bir gelişmeyi istedikleri şekilde anlatmanın hakları olduğunu düşünüyor. Acaba tümüyle haklılar mı?
  • Yurttaş gazeteciliği olmasa kolay kolay baskıcı bir ülkenin sınırları dışına sızamayacak olan haberler ve fotoğrafların, artık çoğu kez kolaylıkla dışarıya yansıdığı bir gerçek.
  • Peki iyi “yurttaş gazeteciliği” nasıl yapılır?
  • İyi bir “yurttaş gazetecisi” nasıl olunur?
  • “Geleneksel” gazeteciliğin ilkeleri, yurttaş gazeteciliğini de bağlar mı?
  • Yoksa kurallar farklı mıdır?
  • Yurttaş gazetecisinin, kalabalık bir caddede sedye ile ambulansa taşınan bir kişiye rastladığını düşünelim. Bu durumu kameraya çekebilir mi? Kamerayı durdurması istenirse ne yapmalıdır?
  • Bir blog yazarının, “kamusal bir kişilik” olduğu gerekçesi ile bir siyasinin evlilik dışı ilişki yaşadığını açıklaması ya da polis içinde bir dostu olduğu için herhangi bir firmanın usulsüzlüklerinin örtbas edildiğini açıklaması doğru mudur?
  • Bir suçun zanlısı konumundakiler, karalama ve iftirayı düzenleyen yasalara rağmen sosyal paylaşım ortamlarından dışlanmalı mıdır?

 dinleyiciler ve yakın dönemdeki atılım ve vizyonuyla eklenen TV y