Yaşadığımız zaman dilimine kadar bir çok sektörde ve birçok kurumda stratejik atılımlar, kurumsal pazarlama teknikleri sürekli olarak planlandı. Bu süreçte başarılı veya başarısız olundu, raporlandı ve nedenleri arandı. Kendilerini yenilen ve yeni teknolojilere entegre eden firmalar yeni pazarlama modelleriyle karşılaştılar. Özellikle artık bir markanın var olması için iletişim kanallarında internet’te mutlaka yer alınmasının gerekli olduğunu net şekilde ortaya konuldu. Birde asıl sorun şu ki internette ne şekilde varlığını sürdürmeli markalar?

Pimi şekilmiş bomba asıl bu sorunun cevabı. Özellikle .com furyasından sonra markaların neredeyse tümümün öyle ya da böyle bir şekilde birer alan adları var ve artık mail trafiği ile çözümleniyor iş süreçleri. Mail trafiği durumu ortaya çıkınca da birçok şirket buna eğildi akıllıca bir yatırım ile. Mail Marketing süreçlerinde nasıl yer almaları gerektiği konusunda operasyonlar düzenlemeye başladı. Türkiye’de de bu hizmeti veren birçok firma var. Yurtdışında bu süreçlerle ilgilenen çok firma var. Bunun  genel sebeplerinden biriside galiba yurtdışında sağlanılan bandwidth maliyetlerinin Türkiye’ye göre daha uygun olması, internet anlayışının ve kullanımın oranlarının daha yüksek olması genel etken diye düşünmekteyim.

Değişen pazarlama anlayışı diyerekte aslında buradaki pazarın getirileri ve götürülerini net ortaya koymak gerekli. Bu hizmet anlayışı içerisinde kullanıcılarınıza, ziyaretçilerinize ürünlerinizle ilgili bilgiler ve hizmetleri hızlı bir şekilde sunma şansına sahip oluyorsunuz. Ardından eğer kitlenizi net olarak odaklayabilmişseniz eğer başarınız kaçınılmaz oluyor. Dönüşlerini ise sitenizin ziyaret trafiğinin artması, kullanıcıların markanızı veya ürününüzle ilgili reklamınızı yapmasını ve ticari bir gelir etmenizle sonuçlanacak bir süreç ile karşı karşıya kalacağınız kesindir. Tabii ki bunun tam tersi şeyleri de yaşamanız olası. Bundan dolayı adımlarınızı atarken dikkatli olmak çok önemli. Markanızı önemsiyorsanız tabiiki.

Bu işi yaparkende e-pazarlama’nın ne olduğunu ve nelere dikkat edilmesi gerektiğini net olarak görmek gerekli.

Bu yazıya başlamamın asıl sebebi biraz önce Euromsg firmasından aldığım bir mail. Can Özgiller, “İyi Bir E-pazarlama Yöneticisi Olmanın Sırları” başlığındaki bir yazı aktarmış bize. Yazıyı alıntı olarak aktarıyorum.

 

Gelelim e-pazarlama programlarını yöneten kişilerin tam olarak neye benzediğine ve nasıl davranması gerektiğine. Bu kişiler veri yönetimini yalayıp yutmuş uzmanlar arasından mı, yoksa elinden her iş gelen pazarlama profesyonelleri arasından mı çıkarlar? Peki, bu kişilerin görevi sadece ‘Send’ tuşuna basmaktan ibaret midir yoksa tüm iletişim stratejilerini yönetmekten mi? Aslında tüm bu sorulara cevabımız evet…

Diğer tüm meslek gruplarında olduğu gibi, e-pazarlama yöneticisinin rolü de şirketten şirkete ve günden güne değişebilir. Bu işe yeni başlayan medya profesyonellerinin de fark edebileceği gibi bu alanda çok sayıda değişik CV vardır ve aynı muhasebe ve hukukta olduğu gibi burada da mükemmel bir özgeçmiş için aranan belli bir kriter yoktur.

Genelde e-pazarlama uzmanlarının çoğu, geleneksel bir pazarlama özgeçmişine sahiptir ve e-pazarlamayı da genelde bu işi yaparken öğrenmişlerdir. Ayrıca bu kişilerin çoğu, promosyon programlarında ve marka yönetimi konusunda uzun yıllar çalışmış tecrübeli isimlerden çıkar. Hatta birçoğu, kendilerini bir anda e-mail dünyasının içinde bulurlar.

Bu koşullar altında bir e-pazarlamacının sahip olması gereken genel kriterler şunlardır:

Deneyim

E-pazarlama, marka etkisi yaratmaktır ve bu işin kesinlikle hafife alınmaması gerekir. Bir firmanın itibarı ve markası, e-mail’den büyük ölçüde etkilenir. Bu nedenle ne yaptığınızı bildiğinizden emin olun ve bunu çevrenizdekilere gösterin.

Esneklik

Sadece 9-5 arası, normal iş saatleri süresinde çalışmaya alışmış kişiler, büyük ihtimalle hızlı temposu ve kaotik atmosferi göz önüne alındığında, e-pazarlamayı zevksiz ve sıkıcı bulacaktır.

Uyumlu çalışma

Şirketin büyüklüğüne göre değişse de genellikle e-pazarlama çalışanları, küçük takımlardan oluşur. Burada en önemli nokta, koordinasyonu sağlayabilmektir. Tasarım ve doğru ürünlerin vurgulanmasından ajanslar sorumlu olsa bile, e-pazarlamanın yeri ayrıdır. E-mail genellikle markalaşma, promosyonlar ve müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) gibi temel pazarlama alanlarıyla yakından ilgilidir. Bu nedenle diğer alanlarla uyum içinde çalışmak, bu işin özünü oluşturur. E-pazarlama satış, pazarlama, ürün ve teknoloji gibi alanlarındaki işlevleriyle öne çıksa da, e-mail yönetimi konusunda uzmanlaşmaya çalışan herkes, farklı görüş açılarıyla yüzleşebilmelidir.

Egolarınızdan kurtulun

E-mail’in nadiren ilgi gördüğü ve iyi e-mail programlarının hak ettikleri itibara nadiren kavuştukları düşünülürse, başarılı olduğunuzu düşünseniz bile çok fazla takdir görmeyi beklemeyin. E-mail programınızın ileride çok daha fazla değer kazandıracağını bildiğiniz halde, seksi ve etkili bir pazarlama programının gölgesi altında yaşamaktan mutluysanız, kendinizi iyi hissetmeniz için yeteri kadar sebebiniz var demektir.

Maceracı bir ruh

Kampanyaların asla sona ermediği, test etmenin önemli olduğu ve sık sık batağa saplanma riski taşıyan e-mail dünyasında, pazarlama yöneticilerinin maceracı bir karaktere sahip olmaları ve bir sonraki adımı atmaktan korkmamaları gerekir. Çok daha fazla çalışmak zorunda kalsanız da neyin işe yarayıp yaramadığını öğrenmekten her zaman heyecan duymalısınız.

Sonuçlar için yaşamak

E-mail söz konusu olduğunda, pazarlama dünyasında çalışan diğer insanlardan farklı olarak, yaratıcı bir sanat eseri veya kulağa hoş gelen bir müziğin arkasına saklanarak, bu işin içinden kolayca çıkamazsınız. Çünkü sayılar yalan söylemez Ayrıca sabit ölçümleme, değerlendirme ve düzeltme gibi süreçlerle mutlaka uğraşmanız gerekir. Analizleri ve istatistiksel yöntemleri anlayabilmek çok değerlidir.

Genel görünüm ve detaylara yönelik çalışma

Diğer pazarlama hedefleriyle (marka bilinci yaratmak, geliri artırmak… vb) uyumlu bir çalışma yöntemi izlemeli ama aynı zamanda, e-mail üyelik sayfalarının kontrolü gibi daha sıradan gündelik işleri de büyük hedeflerin içine oturtabilmelisiniz.

Sorunların başında olma isteği

E-pazarlama sürekli değişen bir dünya olduğu için bu değişimi, e-pazarlama yöneticisinin de devamlı takip etmesi ve bu dinamik çevreye uyum sağlaması gerekir. Eğer yerinizde sayarsanız, geri gidersiniz.

Uzman tavsiyeleri

E-pazarlama uzmanı olmaya mı karar verdiniz? O kadar çabuk karar vermeyin. İş ilanlarına, network etkinliklerine ve İnsan Kaynakları departmanına uğramadan önce, bu tavsiyeleri tekrar gözden geçirin.

-“Günlük planlarınızı evde bırakmanız gerekiyor. Bu ortamda ayakta düşünmeli ve düzenli olarak değerlendirme yapmalısınız. Gururunuzu bir kenara bırakın. Bir İnternet sayfasından farklı olarak, e-mail gönderildiği zaman gitmiş demektir. Yaptığınız bir hatayı geri alıp değiştiremezsiniz. Onu ya olduğu gibi bırakır ya da düzeltmek için başka bir gidişat belirlersiniz.
Gareth Morgan, Intercontinental Hotelleri Müşteri İlişkileri Yöneticisi

-“Meslektaşlarınızla bir şeyleri paylaşmak ve onlardan bir şeyler öğrenmek için düzenli olarak seminerlere ve konferanslara katılın. Çok sayıda insan yardım istemeye korkar. Oysa başkalarından öğrenebileceğimiz ne kadar çok şey olduğunu ve insanların birbirleriyle deneyimlerini paylaşmaya ne kadar hevesli olduğunu görünce çok şaşıracaksınız.”
Jamie DiCarro, Heavenly Ham Pazarlama Yöneticisi

-“İşverenler, müşteri tabanını büyüten ve çalıştıkları şirketlerin gelirlerini artırırken, aynı zamanda sabit müşteriler elde edebilen e-pazarlama profesyonellerini bulmaya çalışırlar. E-pazarlama dünyasına adım atmak isteyen çok sayıda insan olduğu düşünülürse, onlara tavsiyem öncelikle interaktif pazarlama alanında bir kursa ya da programa katılmaları. Eğer halihazırda doğrudan pazarlama alanında çalışıyorsanız, farklı bir şirkette e-pazarlama pozisyonu bulmak yerine, öncelikle şu an çalıştığınız firmada kendinizi e-pazarlama alanında geliştirmeye gayret edin.”
Wendy Weber, Crandall Associates Başkanı

Can Özgiller
euro.message E-Pazarlama Uzmanı

Aktarılan kelimeleri okuduğunuzda değişen pazarlama anlayışı ve pazarlama anlayışı içerisinde nasıl yer almamız gerekliliğine çok net işaret edilmiş diye düşünüyorum.